Fransız düşünür Michel Foucault özellikle sosyoloji ve antropoloji alanında yaptığı çalışmalarla bilinmektedir. Hapishane ve tımarhanelerin tarihsel gelişimi ile iktidar arasındaki ilişkisini gözler önüne seren akademik çalışmaları önce Fransa'da sonra Avrupa'nın genelinde geniş yankı bulmuştur.
Foucault'un en bilinen teorisi 'discourse' adıyla bilinmektedir. Türkçeye 'diskur' ya da 'söylem' olarak çevrilebilecek olan bu teorinin temelinde ön kabullere bağlı gerçeklik ilkesi yatmaktadır. Fransız düşünüre göre dil, sonsuz olanaklara sahip bir araç olmasına karşın belli başlı paradigmalar yüzünden bir sınır içerisinde kalmaktadır. Foucault ile özdeşleşmiş olan 'bu bir pipo değildir' karşı çıkışı da discourse teorisi ile yakından ilintilidir.
Panopticon kavramı da ilk kez Foucault tarafından ortaya atılmıştır. 1984 kitabındaki 'Big Brother'ın aksine toplumun görünmez bir göz tarafından yönetilip soyut bir hapishane tarafından kuşatıldığını dile getirmiştir. Toplumdaki her bireyin bir 'izlenme psikolojisi' ile hareket ettiğini, söylemin de davranışlarında çeşitli paradigmalarla ortaya çıktığını ifade etmiştir.
En çok etkilendiği isimlerin başında bir başka Fransız düşünür olan Gilles Deleuze geliyor.
Michel Foucalt sadece Fransa ve Avrupa'da değil Türkiye'de de en çok okunan filozofların başında geliyor. En çok okunan ve baskısı tekrar tekrar yapılan kitaplarının başında Cinselliğin Tarihi ve Deliliğin Tarihi gelmektedir. Hapishanenin Doğuşu ve Kliniğin Doğuşu kitapları da en çok okunan eserleri arasında yer alıyor.
Michel Foucalt, 1984 yılında Paris'te ölmüştür.
Fransız düşünür Michel Foucault özellikle sosyoloji ve antropoloji alanında yaptığı çalışmalarla bilinmektedir. Hapishane ve tımarhanelerin tarihsel gelişimi ile iktidar arasındaki ilişkisini gözler önüne seren akademik çalışmaları önce Fransa'da sonra Avrupa'nın genelinde geniş yankı bulmuştur.
Foucault'un en bilinen teorisi 'discourse' adıyla bilinmektedir. Türkçeye 'diskur' ya da 'söylem' olarak çevrilebilecek olan bu teorinin temelinde ön kabullere bağlı gerçeklik ilkesi yatmaktadır. Fransız düşünüre göre dil, sonsuz olanaklara sahip bir araç olmasına karşın belli başlı paradigmalar yüzünden bir sınır içerisinde kalmaktadır. Foucault ile özdeşleşmiş olan 'bu bir pipo değildir' karşı çıkışı da discourse teorisi ile yakından ilintilidir.
Panopticon kavramı da ilk kez Foucault tarafından ortaya atılmıştır. 1984 kitabındaki 'Big Brother'ın aksine toplumun görünmez bir göz tarafından yönetilip soyut bir hapishane tarafından kuşatıldığını dile getirmiştir. Toplumdaki her bireyin bir 'izlenme psikolojisi' ile hareket ettiğini, söylemin de davranışlarında çeşitli paradigmalarla ortaya çıktığını ifade etmiştir.
En çok etkilendiği isimlerin başında bir başka Fransız düşünür olan Gilles Deleuze geliyor.
Michel Foucalt sadece Fransa ve Avrupa'da değil Türkiye'de de en çok okunan filozofların başında geliyor. En çok okunan ve baskısı tekrar tekrar yapılan kitaplarının başında Cinselliğin Tarihi ve Deliliğin Tarihi gelmektedir. Hapishanenin Doğuşu ve Kliniğin Doğuşu kitapları da en çok okunan eserleri arasında yer alıyor.
Michel Foucalt, 1984 yılında Paris'te ölmüştür.